Examples of using "Lágrima" in a sentence and their turkish translations:
O bir gözyaşı dökmedi.
Gözyaşı akıtmamak için çabaladı.
O, yanağından gözyaşını sildi.
- Elbisemdeki gözyaşını gördüğümde bir damla gözyaşı döktüm.
- Elbisemdeki yırtığı gördüğümde göşyaşı döktüm.
Mary kovulursa Tom'un ağlayacağı muhtemel değil.