Examples of using "Invitó" in a sentence and their turkish translations:
Tom beni bizzat davet etti.
Sizi kim davet etti?
O beni şahsen davet etti.
Tom sana çıkma teklif etti mi?
O bizi akşam yemeğine davet etti.
Çünkü o beni davet etti.
Onu konsere davet etti.
- Tom beni davet etmedi.
- Tom beni çağırmadı.
Beni evine davet etti.
Nancy onu bir partiye davet etti.
Nancy onu bir partiye davet etti.
bizi Rus bölümüne çağırdı.
- O, beni akşam yemeğine davet etti.
- Onun tarafından akşam yemeğine davet edildim.
O, beni evine davet etti.
O dün beni yemeğe davet etti.
Eski bir arkadaşım taradından davet edildim.
O beni akşam yemeğine davet etti.
O beni yemeğe davet etti.
Onu içeri davet etti
O beni baleye davet etti.
Kuzenim beni düğününe davet etti.
Tom Mary'ye akşam yemeği ısmarladı.
O davet edilmedi.
Patronum beni akşam yemeğine davet etti.
Kimse beni partiye davet etmedi.
Kim sizi partiye davet etti?
Tom beni partisine davet etti.
Sen partiye kim davet etti.
- Dan, Linda'yı bile davet etmedi.
- Dan, Linda'yı davet etmedi bile.
- Dan, Linda'yı davet etmedi ki.
Tom Mary'yi Boston'a davet etti.
O, onu partisine davet etti.
O beni partiye davet etti.
O beni bir partiye davet etti.
O seni davet ettiğinde cevabın neydi?
Amcanız Bob, akşam yemeği için bize davet etti.
- Onu konsere davet etti.
- Onu konsere gitmek için davet etti.
Arkadaşlarını akşam yemeğine davet etti.
Tom Mary'yi partisine davet etti.
Tom Mary'yi evine davet etti.
O, arabaya binmemiz için bizi davet etti.
Tom Mary'yi öğle yemeği yemek için dışarı davet etti.
Beni doğum günü partisine davet etti.
Bizi doğum günü partisine davet etti.
O beni Cadılar bayramı partisine davet etti.
Tom bizi yazlığına davet etti.
Tom Mary ve arkadaşlarını akşam yemeğine davet etti.
Kuzenim beni onun büyük doğum günü partisine davet etti.
Kapıyı açtı ve genç çiftçiyi içeriye davet etti.
O, Tom'u ve beni partiye davet etti.
Tom Mary ile çıkmak istedi fakat o onu geri çevirdi.
Bir fincan kahve için onu içeriye davet etti.
Tom Mary'yi akşam yemeğine çıkarmak istedi, fakat o hayır dedi.
Figaro bizi düğününe davet etti ama geldiğimizde herkes çoktan ayrılmıştı.
Kral yalnızca bizi değil birçok başka insanı da davet etti.
Josh beni davet etti ama ona nereye gideceğimi söyledim.
Belçikalı konsolosu bizi ülkesinin büyükelçiliğine yakın bir restoranda çaya davet etti.
O ona çıkma teklif etti ama o kızların erkeklere çıkma teklif etmemesi gerektiğini düşündüğü için hayır dedi.