Translation of "Hablaré" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Hablaré" in a sentence and their turkish translations:

- Yo hablaré sobre ti.
- Hablaré de ti.

Senin hakkında konuşacağım.

Hablaré contigo mañana.

Seninle yarın konuşacağım.

Hablaré con Tom.

Tom'la konuşacağım.

Hablaré con él.

Onunla konuşacağım.

- Hablaré con usted cuando esté desocupado.
- Hablaré contigo cuando estés desocupado.
- Hablaré contigo cuando estés desocupada.

Meşgul olmadığın zaman seninle konuşacağım.

Te hablaré de él.

Sana ondan bahsedeceğim.

No hablaré más con él.

Artık onunla konuşmayacağım.

Hablaré con Tom más tarde.

Tom'la daha sonra konuşacağım.

El último hábito del que hablaré

Bahsedeceğim son alışkanlık, saldırganların dışarı çıkıp

Hablaré con usted cuando esté desocupado.

Meşgul olmadığım zaman seninle konuşacağım.

Hablaré con Tom por la mañana.

Tom'la sabahleyin konuşacağım.

Hablaré de ello con mi caballo.

O konuyu atımla konuşacağım.

Hablaré con él lo antes posible.

Mümkün olan en kısa zamanda onunla konuşacağım.

Luego hablaré con Tom de esto.

Bu konuda Tom'la daha sonra konuşacağım.

Hablaré con él a la primera oportunidad.

İlk fırsatta onunla konuşacağım.

- Intercederé por ti.
- Hablaré en tu favor.

Senin için bir şey ekleyeceğim.

También en este caso hablaré por experiencia propia.

Burada da kişisel deneyimlerime dayanarak konuşabilirim.

- Hablaré a mi esposo.
- Llamaré a mi esposo.

Kocamı arayacağım.

- Mañana voy a hablar contigo.
- Hablaré contigo mañana.

Seninle yarın konuşacağım.

- Hablaré con Tom.
- Voy a hablar con Tom.

Tom'la konuşacağım.

- Si no va al colegio, no hablaré más con él.
- Si no va al colegio, no le hablaré más.

O, okula gitmezse, artık onunla konuşmam.

- Te contaré sobre mi padre.
- Te hablaré de mi padre.

Size babamdan bahsedeceğim.

Yo le hablaré al respecto la próxima vez que él venga.

O bir dahaki sefere geldiğinde ona bundan bahsedeceğim.

No puedo hablar la lengua beréber, pero algún día lo hablaré bien.

Berberice konuşamıyorum ama bir gün iyi konuşacağım.

- Te contaré sobre mi padre.
- Te voy a hablar de mi padre.
- Te hablaré de mi padre.

- Size babamdan bahsedeceğim.
- Sana babamı anlatacağım.