Examples of using "Garantizó" in a sentence and their turkish translations:
Onun yardımı bana güvence verdi.
O, kölelerinin özgürlüğünü garantiledi.
Üretici yeni makineye 5 yıl garanti verdi.
Japonya gelişmekte olan ülkelere 2 milyar yenlik bir yardım paketini taahhüt etti.