Examples of using "Desesperadamente" in a sentence and their turkish translations:
Onun son derece paraya ihtiyacı vardı.
Tom'un son derece ona ihtiyacı vardı.
- çaresizce ihtiyaç duyduğu, ancak yetersiz kalan bir nitelik.
Ellili yaşlardaki bu baba can havliyle kaçmaya çalışıyor.
Ancak Avusturyalılar, kırılgan köprüleri yıkmak için nehirden aşağıya engeller indirirken,
Fakat gittiğim yetimhanelerden biri, son derece fakirdi.
Peki virüslü marketlere mi gideceğiz? Yoksa paramız kalmadığı için çaresiz bir şekilde devletten medet mi umacağız?