Translation of "David" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "David" in a sentence and their turkish translations:

David es muy activo.

David çok aktif.

David está enfermo, ¿verdad?

David hasta, değil mi?

David Beckham es inglés.

David Beckham İngiliz'dir.

David está en casa.

David evde.

A la pregunta de David,

David'in sorusuna gelince

David Beckham vive en América ahora.

David Beckham şimdi Amerika'da yaşıyor.

Cuando David levantó la vista y dijo:

David bana baktı ve şöyle dedi:

- Davi está enfermo, ¿no?
- David está enfermo, ¿verdad?

David hasta, değil mi?

David acaba de publicar un nuevo libro de filosofía.

David felsefe üzerine yeni bir kitap yayınladı.

Los arqueólogos creen haber descubierto el palacio del rey David.

Arkeologlar, Kral Davud'un(Davud peygamber) sarayını bulduklarını düşünüyorlar.

- David tiene tantas amigas que no puede acordarse de los nombres de todas.
- David tiene tantas novias que no consigue recordar el nombre de todas ellas.

- David'in o kadar çok kız arkadaşları var ki o onların isimlerinin hepsini hatırlayamıyor.
- David'in isimlerini aklında tutamayacağı kadar kız arkadaşı var.

David permaneció en el andén mientras el tren estuvo a la vista.

Tren görünürken David platformda kaldı.

David tiene tantas amigas que ni siquiera se acuerda de todos sus nombres.

David'in o kadar çok arkadaşı var ki onların tüm isimlerini bile hatırlayamıyor.

David nunca ha tenido un empleo fijo, pero siempre se las ha apañado para llegar a fin de mes.

David'in hiç istikrarlı bir işi olmadı fakat her zaman geçimini sağlayabildi.

El primer ministro islandés, Sigmundur David Gunnlaugsson, dimitió después de ser revelado que su mujer era propietaria de una compañía de inversiones en alta mar.

İzlanda başbakanı Sigmundur David Gunnlaugsson, karısının bir offshore yatırım şirketi sahibi olduğu ortaya çıktıktan sonra istifa etti.