Translation of "Barra" in Turkish

Puedo usar una barra luminosa.

Şu parlayan çubuklardan kullanabilirim.

¿Conoces la barra de acero?

çelik çomağı biliyor musunuz peki?

Y su distintiva barra de labios roja.

ve imzası niteliğindeki kırmızı rujuyla çıkardı.

¿Dónde está? Puedo usar una barra luminosa.

Nerede? Şu parlayan çubuklardan kullanabilirim.

Tu barra de labios se ha corrido.

Senin rujun bulaşmış.

Ella compró una barra de pan esta mañana.

Bu sabah bir somun ekmek aldı.

Lava tus manos con una barra de jabón.

Ellerini bir kalıp sabunla yıka.

Lancemos otra barra luminosa para ver a dónde lleva.

Bir tane daha çubuk atıp nereye gittiğine bakalım.

La barra de labios de Mary se ha extendido.

Mary'nin ruju bulaşmış.

Me pondré el casco y, luego, usaré una barra luminosa.

Bir kask takalım ve sonra da fosforlu çubuklardan kullanabilirim.

¿Puedes ver la barra de herramientas en el fondo de la pantalla?

Ekranın alt kısmındaki araç çubuğunu görebiliyor musun?

¿Puedes ver la barra del menú en lo alto de la pantalla?

Ekranın üst kısmındaki menü çubuğunu görebiliyor musun?