Examples of using "¿entienden" in a sentence and their turkish translations:
- Anlamazlar.
- Onlar anlamıyorlar.
Onlar onu almıyorlar.
- Anlamazlar.
- Onlar anlamıyorlar.
Kuğular işaretleri anlıyorlar.
Onlar birbirlerini anlıyorlar.
Birkaç öğrenci Latince anlıyor.
Onlar bizi anlar.
Siz arkadaşlar anlamıyorsunuz.
anladıklarını yine bilemiyoruz
İşte, internetin böyle ilginç bir yönü var.
Bazı profesörler bu sorunu anlamıyor.
Tom ve Mary mükemmel şekilde birbirlerini anlıyorlar.
Ya gerçekten ama gerçekten idrak etseniz?
Anlamıyorsunuz, anlayamazsınız.
Herkes anlıyor mu?
Almanca konuştuğumda beni anlamıyorlar.
Tom ve Mary ikisi de Fransızca anlar.
Onlar cep telefonlarının nasıl çalıştığını anlamıyorlar.
Görecelik teorisini az sayıda bilimci anlıyor.
Fransızca konuşursam, beni anlamazlar.
Milyonlarca insan tek bakışta Interlingua'yı anlar.
Müzik herkesin anlayabileceği bir dildir.
çünkü insanlar sihre,
Şiddet onların anladıkları tek dildir.
İnsanlar soruyu anladığında
Tom ve Mary onların yapmasını istediğin şeyi anlamıyor.
Anne babam beni anlamıyor.
Anlatmayı sevmiyorum, anlayanı seviyorum.
Kendimi Almanca olarak ifade edemiyorum.
Yabancı bir şarkı gibiyim. Dinleyenim çok anlayanım az.
Dünya üzerinde 10 çeşit insan vardır: ikilik sistemi anlayanlar ve anlamayanlar.
Onun söylediğini anlıyor musun?