Examples of using "¡cayó" in a sentence and their turkish translations:
- Tom yüzüstü yere kapaklandı.
- Tom yüzünün üzerine düştü.
- Tom yüzüstü yere yapıştı.
- Tom yüzükoyun yere kapaklandı.
- Tom yeri öptü.
- Tom eline yüzüne bulaştırdı.
Telefonunu düşürdün.
annelerde aşağıya inmiştir
- Elma düştü.
- Elma düşmüş.
- Her şey bitti.
- Perde düştü.
- İşte bu kadardı.
- Hepsi bu kadardı.
Çok kar yağdı.
Dizüstü düştü.
Tom düştü.
Oh hayır! O düştü!
O, ağaçtan düştü.
Mendilini düşürdün.
Bu nereden düştü?
O iflas etti.
Sıcaklık aniden düştü.
Düğme koptu.
O, dizlerinin üzerine çöktü.
O, nehre düştü.
O, yere düştü.
O bir pusuda yakalandı.
O, grip yüzünden çöktü.
Sunucu, devre dışıdır.
Şiddetli yağmur yağıyor.
O, atından düştü.
Harry ağır hasta oldu.
Sunucu çöktü.
Ağaç düştü.
Kapanda bir tilki yakalandı.
ancak karanlık çöktüğünde
Elma ağaçtan düştü.
Dikiz aynası düştü.
O içeriye girer girmez düştü.
Beşinci kattan düşmüş.
Griselda çatıdan düştü.
O geriye düştü.
Yere bir elma düştü.
Tom çamura düştü.
- O merdivenlerden aşağı yuvarlandı.
- O, merdivenlerden yuvarlandı.
Tom kaydı ve düştü.
Elmamı düşürdüm.
Sıcaklık sıfırın altına düştü.
Pirinç fiyatı düştü.
Merdiven çöktü ve o düştü.
O birkaç gün önce hasta düştü.
O, merdivenlerden düştü.
Tom geriye tökezledi.
Tom balkondan düştü.
Kahvenizi döktünüz.
O, attan düştü.
O bir vazo düşürdü.
Bağdat'ta hükümet düşmüştü.
Fincanı düşürdü.
Raftan bir kitap düştü.
Ok hedefine varamadı.
O yere sosis düşürdü.
İşsizlik oranında sert bir düşüş yaşandı.
Yaşlı adam yere düştü.
Adam yere düştü.
Erkek çocuk köprüden düştü.
Palyaço kasıtlı olarak düştü.
Merdivenden düştü.
Yıldırım kuleye isabet etti.
Çiçek saksısı kaldırıma düştü.
Dengesini kaybetti ve düştü.
Kitap yere düştü.
Sunucu yine çöktü.
Maymun ağaçtan düştü.
Çatıdan kafa üstü düştü.
Tom düştü ve kendini incitti.
Tom sandalyesinden düştü.
Tom derin bir uykuya daldı.
Tom motosikletten düştü.
Tom motorundan düştü.
Kim düştü?
O bir uçtan diğerine düştü.
Et fiyatı düştü.
Suya düştü ve boğuldu.
Jackson atından düştü.
Tom havuza düştü.
Tom bisikletinden düştü.
Tom merdivenlerden düştü
Ceketimden bir düğme koptu.
Lenslerimden birini düşürdüm
Belge düşmanın ellerine geçti.
Noel o yıl cumartesiye rastladı.
Şehir düşmanın eline geçti.
Tom neredeyse sandalyesinden düşecekti.
O, bayıldı ve sırtüstü düştü.
O, düştü ve dizini incitti.
Oğlu kayalıkların üstüne düştü.
Berlin Duvarı 1989'da yıkıldı.