Examples of using "яркий" in a sentence and their turkish translations:
Gerçekten hoş ve canlı.
Parlak ışık Markku'yu rahatsız etti.
ve büyük, ışıltılı ve karmaşık dünyaya girecektim.
Ne etkileyici bir insandır o!
hayal edip inanabilirsiniz
Vay canına, harika parlıyor. Şuna bakın.
Çok aydınlık olursa kolayca görülürler.
Güneş, gökyüzündeki en aydınlık nesne.
Bunun uyarısı da sırtlarındaki canlı renk.
Fakat yüksek sesler ve parlak ışıklar kafa karıştırıcı.
Vay canına, harika parlıyor. Şuna bakın.
Ve bu temiz,berrak ışığın
Yapraklar hafif bir rüzgarla öyle salınıyordu ki parlak ışık huzmeleri gökyüzünden yere doğru adeta göz kırparak düşüyordu
Sınıfında en zeki öğrencidir.
Nisanda aydınlık soğuk bir gündü ve saat on üçü vuruyordu.