Examples of using "учёным" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir bilim adamı olmak istiyordu.
Bilim insanlarına eposta yazdım,
Çocuk büyük bir bilim adamı oldu.
Bilimci olmaya karar verdim.
Delikanlı, bir bilim adamı olmak için büyüdü.
İnsanlar onu büyük bir bilgin olarak düşünüyorlar.
Onu büyük bir bilim adamı olarak görüyorum.
O bilimci olmak için çok sıkı çalıştı.
O "Bilimci olmak istiyorum." dedi.
Bir bilim adamı olmak istediğini söyledi.
J. J. Thomson bir İngiliz bilimciydi.
Bana, bir bilim adamı olmak istediğini söyledi.
Babasının ünlü bir bilimci olmasıyla gurur duyuyor.
Einstein sadece bir bilim adamı değil fakat aynı zamanda sosyal aktivist ve bir insancıl kimse.
Bazı bilimcilere göre İslam dini, Hacerizm adıyla Filistin'de ortaya çıkmıştır.
Her zaman bir bilim adamı olmak istediğini söylemiştin. Neden olmadın?
O çok genç ölmeseydi büyük bir bilim adamı olacaktı.
Önde gelen bilginler konferansta bildiri sunmaya davet edilmiştir.