Examples of using "умираешь" in a sentence and their turkish translations:
Sen ölüyorsun.
Ölüyor musun?
Öldüğünde ne olur?
Sen açıkça bilmek için can atıyorsun.
Hayat bir oruspu ve sonra ölürsün.
Ölmüyorsun.
Ölmüyorsun, değil mi?
Açlıktan ölüyor olmalısın.
Senin ölümünü izlemek istedim.
İnşallah ölürsün.
Antik Yunan'da genç yaşta ölmek "güzel ölüm" olarak görülürdü, çünkü en güzel çağınızda ölüp hep o hâlinizle hatırlanmış oluyordunuz.