Examples of using "тюрьму" in a sentence and their turkish translations:
- Hapishaneye gitmek istiyor musun?
- Hapishaneye gitmek istiyor musunuz?
- Hapse gitmek istiyor musun?
- Hapse mi girmek istiyorsun?
Hapse gitmek istiyor musun?
Tom cezaevine konuldu.
O hapseneye atıldı.
Tom ceza evine gönderildi.
Bu okul bir hapishane gibi.
Tom hapishaneye geri döndü.
Tom hapishaneye konuldu.
Onlar hapse atıldılar.
Hapisteydim.
Hapishaneye girebilirim.
bir gider tesisi ve balık pazarı arasında Doğu Gölü'nde yüzen
Okul bir hapishaneye benziyor.
Hapishaneye gitmek istemiyorum.
Tom hapse gitmek istemiyor.
Tom'u hapsettiler.
Tom hapse girebilirdi.
Ülke koskocaman bir hapishaneye döndü.
- Polis seni içeriye atacak.
- Polis seni hapse koyacak.
- Polis seni hapishaneye koyacak.
- Polis seni hapse atacak.
Hapse girmeyi tercih ederim.
- Leyla hapse götürüldü.
- Leyla hapse atıldı.
Tom hapse atıldı.
O, soygun için hapse atıldı.
Tom bunu için hapse gidebilir.
Hapsedilmeni istiyorum.
Bunun için hapse gidebilirsiniz.
O ömür boyu hapis yattı.
Tom hapse girmesini istiyorum.
Hapishaneye dönmek istemiyorum.
- Hapishaneye gitmek istemezsiniz, değil mi?
- Hapishaneye gitmek istemezsin, değil mi?
Tom cinayetten hapse girdi.
Sadece hapishaneye gitmek istemiyorum.
Tom hapishaneye gitmek istemedi.
Suçlu tutuklanarak cezaevine konulmuştur.
Tom hapse konuldu.
Tom hapse geri dönmek istemiyordu.
Hapse gitmeni istemiyorum.
Hayatının geri kalanını hapiste mi geçirmek istiyorsun?
Tom üç yıllığına hapse gidebilir.
- Adam cinayetten dolayı hapse atıldı.
- Adam cinayetten ötürü içeri atıldı.
Gerçekten hapishaneye geri gitmek istemiyorum.
Camilerden birini bir hapishaneye dönüştürdüler.
Bunun için hapse atılabilirsiniz.
Bunun için hapse atılabilirsin.
Onların hapsedilmesini istiyorum.
Onun hapsedilmesini istiyorum.
Onun hapsedilmesini istiyorum.
Banker dolandırıcılık suçundan hapse girdi.
Bunu yaptığımız için hapishaneye gidebiliriz.
O sonunda hapishaneyi boyladı.
Tom'un hapishaneye gitmesini istemiyorum.
Onların hapse gitmesini istemiyorum.
Onun hapse gitmesini istemiyorum.
Onun hapse gitmesini istemiyorum.
Onlar onu 1925 yılında hapse gönderdi.
Tom Mary'nin sonuna kadar hapiste kalmamasını umuyor.
Hapishaneye gitmeyi hak etmedim.
Buenos Aires'teki Türk büyükelçiliği hapishaneye benziyor.
O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.
O soygun nedeniyle hapse gönderildi.
Hapsedildi, yedi yıl boyunca ona işkence ettiler.
yani bu kötü bir şey aslında cezaevine girmiyorsunuz
Bunun küçük bir güvenlik zindanı gibi göründüğünü söyledi.
Masum bir adamı hapishaneye göndermek bir suçluyu serbest bırakmaktan daha kötüdür.
İşlemediği bir suçtan dolayı hapse gönderildi.
Tom'u hapishanede ziyaret edeceğim.
Eğer itiraf etmezsen Tom işlemediği bir suçtan hapse girecek
Parayı kim çaldıysa yakalanmalı, onu geri ödetmeli ve hapse atılmalıdır.