Examples of using "трава" in a sentence and their turkish translations:
Çimen yeşildir.
Çim sarıdır.
Ot kökü üstünde biter.
Bu zor olacak.
Tamam, burada çok sıklaşıyor
Çim güzel görünüyor.
Çim yumuşaktı.
Çim yeterince yeşil değil.
- Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.
- Davulun sesi uzaktan hoş gelir.
Atların doğal yemi ottur.
- Filler tepişir, çimenler ezilir.
- Filler tepişir, karıncalar ezilir.
O, büyüyen çimi duyabiliyor.
Plastik bir koruma ve çim var.
Parktaki çim yeşil ve güzel.
Eğer çekerseniz çim hızlı büyümez.
Güzergâhı siz seçin, uzun otlar mı? Bataklık mı?
Sümbüller ve taze kesilmiş ot bana çocukluğumu hatırlatıyor.
Uzun otlar Orta Amerika boyunca her yerde bulunur.
Bu çim üstüne oturmak için çok yaş.
çünkü şehirler yabani ot gibi bir gecede çiçek açmıyor.
Ayda hiç ot yoktur.
Çimler çok hızlı büyüyordu, her hafta kesilmiş olmalı.
Çimenin olduğu yerde su yoktur. Suyun olduğu yerde çimen yoktur.