Examples of using "соседа" in a sentence and their turkish translations:
- Tom bir komşunun evinden aradı.
- Tom bir komşunun evinden telefon etti.
Komşundan nefret ediyor musun?
Komşunun çimenliği daha yeşil.
- Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.
- Davulun sesi uzaktan hoş gelir.
Komşunun çimenliği daha yeşil.
- Komşusundan nefret ediyor.
- Komşularından nefret ediyor.
Komşumdan nefret ediyorum.
Tom komşusundan nefret ediyor.
Benim komşumun adı Tom'dur.
Tom benim komşumun oğlu.
Tom komşunun evinde.
Komşunu tanıyor musun?
Sanırım yeni komşumun adı Tom.
- Sokakta komşumuzla karşılaştık.
- Sokakta komşumuza rastladık.
Tom'un komşusu iyi bir kalbe sahip.
Komşumu kahvaltıya çağırdım.
Bitişikte yaşayan adamdan nefret ediyorum.
Tom komşumun kedisini öldürdü.
Benim komşumun adı Tom Jackson.
Komşumun köpeği öldü.
komşunun oğlu beyin kanaması geçirmiş hep güneşten
Tom komşusundan bir çekiç ödünç aldı.
Tom komşusunun havuzunda boğuldu.
Oda arkadaşını tanıyorum.
Komşumun oğlu sarhoş bir sürücü tarafından öldürüldü.
Ev arkadaşıma tahammül edemem.
Komşudan komşuya virüs gibi yayılıyorlar.
Tom oda arkadaşından para çaldı.
Tom komşumun torunu.
"Komşumun benimkinden çok daha büyük bir aracı var."
Tom komşusunun sahip olduğundan daha büyük bir eve sahip olmak istiyordu.
Üç komşu birbirlerine yardımcı oldular.
Komşum dün gece tutuklandı.
Oda arkadaşımdan nefret ediyorum.
Tom komşusunu mahkemeye verdi.
Komşumun yazlığını satın almak istedim, ama ben oraya vardığımda çoktan satılmıştı.