Examples of using "стоя" in a sentence and their turkish translations:
Biz ayakta alkışlandık.
Ayakta yiyeceğim.
Ayakta uyuyorum.
Atlar ayakta uyurlar.
Ressam ayakta boyadı.
İzleyiciler Tom'u ayakta alkışladılar.
Atların ayakta uyudukları doğru mu?
Dizlerimizin üzerinde yaşamaktansa, ayaklarımızın üzerinde ölmek daha iyidir.
Tam sobanın önünde dursa bile Tom hâlâ üşüyordu.
Ben ayakta uyuyorum.
İki saat süresince karın içinde otobüsü bekledim.
Kalabalık bir trende dayanırken netbook kullanabilir miyim?
Sofrada yer kalmadığı için ayakta yemek zorunda kaldım.
"Dik durarak ölmek, dizlerinin üstünde yaşamaktan iyidir." "O halde neden hala hayattasın?"