Examples of using "старости" in a sentence and their turkish translations:
O yaşlılığında çelimsiz oldu.
Tom yaşlılıktan öldü.
Ya yaşlılıktan ya da yaralandığı için ölmüştür.
Ya yaşlılıktan ya da yaralandığı için ölmüştür.
Yaşlandığımda rahat etmek istiyorum.
O, geçen yıl yaşlılıktan öldü.
İki yıl önce yaşlılıktan öldü.
Allah son gürlüğü versin.
- Tom yaşlandıkça iyice kafayı yedi.
- Yaşı ilerledikçe Tom, iyice kafayı sıyırdı.
Eğer kızının yaşlılıkta ne olacağını görmek istersen, anasına bakabilirsin.
Dişlerinize iyi bakmak önemlidir böylece yaşlandığınızda normal şekilde yiyebileceksiniz.
O, yaşlandığını hissetti.
Eğer kızının yaşlılıkta ne olacağını görmek istersen, anasına bakabilirsin.
Seninle yaşlanmak istiyorum.
Yaşlandığında güvenlik istiyorsan, şimdi biriktirmeye başla.