Examples of using "ссориться" in a sentence and their turkish translations:
Lütfen tartışmayı kesin.
- Onlar tartışmaya başladı.
- Tartışmaya başladılar.
Tartışmaya başlamıyalım lütfen.
- Kardeşler kavga etmemelidir.
- Erkek kardeşler tartışmamalı.
Seninle tartışmak istemiyorum.
Arkadaşların bazen geçinememesi normaldir.
Siz ikiniz atışmaktan vazgeçer misiniz?
Erkek kardeşinle iyi geçinmeye çalış.
Dan Matt ile atışmaya başladı.
Onunla savaşmak aptalca.
Tartışmayacak kadar akıllıyım.
Onun, onunla tartışmaya niyeti yoktu.
Tom, Mary ile tartışmak istemiyordu.
Sizinle kavga etmeye niyetim yok.
Tom'un Mary ile tartışmaya niyeti yoktu.
Önemsiz şeyler hakkında onunla tartışmayacak kadar akıllıyım.
Sizinle kavga etmeye niyetim yok.
Tartışmayalım.