Examples of using "Дэн" in a sentence and their turkish translations:
Panik yapma, Dan.
Dan bir iyilik meleği değil.
Dan Bilzerian
Dan bir dilbilimci.
Dan ifade özgürlüğü yanlısıdır.
Dan kendini boğmaya çalıştı.
Dan varan ilk kişiydi.
Dan hep buradadır.
Dan Linda'nın eski aşkı.
Dan aşağı kata geri geldi.
Dan nihayet burada.
Dan polisi bekliyordu.
Dan çocukları uyandırdı.
İyi geceler, Dan.
Benim adım Dan.
Dan bir maratona katıldı.
Dan, Linda'nın bebeği için endişeli.
Dan tren kazasına tanık oldu.
Dan Linda'ya uyuşturucu sattı.
Dan Linda'ya bir keman gönderdi.
- Dan ölmeyi hak etmedi.
- Dan ölmeye layık değildi.
Dan baş şüpheli haline geldi.
Dan baş şüpheliydi.
Dan, Linda'yı yastık kılıfıyla boğdu.
Dan, Linda'nın yeni kocasıdır.
Dan bundan pişman olacak.
Dan benim yeni arkadaşım.
Dan soyunma odasında kendini astı.
- Dan bir soyguncu tarafından saldırıya uğradı.
- Dan bir gaspçının saldırısına uğradı.
Dan küçük köpeğini gezdiriyor.
Dan bir dilbilimci ve çevirmendir.
Dan eldiven giymeyi unuttu.
Dan hâlâ hayattaydı.
Dan evrenin merkezi olduğuna inanıyor.
Dan nasıl gitar çalınacağını öğreniyordu.
Dan, Linda'ya bir duş almasını söyledi.
Dan ve Linda çabucak aşık oldular.
Dan'ın bir güvenlik görevlisi olarak bir işi var.
Dan düğünde bir konuşma yaptı.
Dan, Linda ile gitmek istedi.
Dan Matt ile kavgaya başladı.
Dan eve çok sarhoş geldi.
Dan, Linda'ya iyi bir iş buldu.
Dan beş uyku hapı aldı.
- Dan neden kendini öldürdü?
- Dan neden intihar etti?
Dan rehineleri kurtarma işinde başarısız oldu.
Dan, Linda'nın parmak izlerini analiz etti.
Dan, Linda'nın seksüel önerisini reddetti.
Dan Meksika'da yaşamak istiyordu.
Dan son derece sert bir adamdı.
Dan'ın Allah'a güçlü bir inancı vardı.
Dan bir silah sesi duydu.
Dan utangaç gibi görünmek istemiyordu.
Dan topluma kötülük yapıyor.
Dan Linda'nın arandığını duydu.
Dan senin kulübün bir üyesi değil.
Dan Matt ile atışmaya başladı.
Dan, Linda'yı bile tanımadı.
Dan talimatları okumadı bile.
Dan gösteriyi seyretmedi bile.
Dan İspanyolca bile çalışmadı.
Dan tıraş olurken kendini kesti.
Dan bu odada kendini vurup öldürdü.
Dan çok şefkatli bir babaydı.
Dan şok halindeydi.
Dan kafasının arkasından vuruldu.
Dan köpeğini sakinleştirmeye çalışıyordu.
Dan yetimhaneye geri gitmek istemiyordu.
Dan Linda'ya ihtiyacı olan bilgiyi verdi.
Dan, Linda'nın akşam yemeği davetini kabul etti.
Dan yerel bir gece kulübüne gitti.
Dan Linda'nın kocası olarak poz verdi.
Dan anne ve babasını hiç bilmiyordu.
Dan Linda'yı odasına götürdü.
Dan yazmaya bile başlamadı.
- Dan hemen Linda'ya vuruldu.
- Dan hemen Linda'ya aşık oldu.
Dan beyaz bir üstünlük yanlısı olduğunu ortaya koydu.
Dan ırkçılık karşıtı bir mitinge katıldı.
Dan 1978 yılından bu yana Londra'da yaşıyor.
Dan, o ve Linda'nın boşanacağını duyurdu.
Dan kendini ve çocuklarını riske attı.
Dan'ın söylediklerinin çoğunluğu doğru.
Dan onu sevmediğimi biliyor.
Dan ve Linda nişanlı bile değildi.
Dan, Linda'ya dikkatini vermedi bile.
Dan, Linda'nın arabasındaki Kaliforniya plakasını fark etti.
Dan'ın artık Linda ile çıkmadığını bilmek iyi.
Dan piyade akademisinde psikolojik savaş teknikleri okudu.
Dan, Linda, Matt ve Rita benim yeni arkadaşlarım.
Bu kişisel bir şey değil, Dan. Ben sadece işimi yapıyorum.
Altı ay sonra Dan hapse geri döndü.
Dan iftira nedeniyle Linda'ya dava açtı.
Polis, Dan'in kendini savunma sınırları içinde hareket ettiğini tespit etti.
Dan'in bildiği tek yabancı dil İtalyancaydı.
Dan ona zarar vermeyeceğini Linda'ya garanti etti.
Dan Linda'ya gelecek için planlarının ne olduğunu sordu.
Dan bütün parasını nasıl kaybettiğini ayrıntılı olarak açıkladı.
Dan'in o kargayla konuştuğunu söyleme bana.
Dan, Linda'ya bir zamanlar dedesine ait olan bir kitap verdi.