Examples of using "соревнование" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir yarışma değil.
Biz muhtemelen yarışmayı ertelemeliyiz.
Biz muhtemelen yarışmayı ertelemeliyiz.
Benim için hayatın anlamı devamlı mücadele etmekti,
Bu bir yarışma değil.
Tom yarışmayı kazandı.
Onların kavgası, bir alfa erkeğin sidik yarışından başka bir şey değildir.
Tom yarışmayı kazandı.
Ölüm herkesin sonuncu bitirmek için çalıştığı bir yarış gibidir.
Bu bir yarışmaydı.