Examples of using "состязание" in a sentence and their turkish translations:
Rekabet şiddetlendi.
- Tom'un yazım yarışmasını kazandığını duydum.
- Duyduğuma göre heceleme yarışmasını Tom kazanmış.
Yarışmayı kazandım.
Oyun saat kaçta başlayacak?
Yarışma bitene kadar resim için poz vermeyin.
Tom yarışmayı kazandı.
Onlar bu öğleden sonra dalış yarışması yapıyorlar.
Bu bir yarışmaydı.