Examples of using "совпадением" in a sentence and their turkish translations:
astronomik bir rastlantı gibi görünüyordu
O bir tesadüf değildi.
O bir tesadüf olamaz.
Bu, tesadüf olamaz.
Bu sadece bir tesadüf olabilir.
Bu gerçekten tesadüf olabilir mi?
Buna tesadüf derim.
Tabi bunların hepsi bir rastlantı da olabilir
Sadece bir tesadüf olabilir.
Bu sadece bir tesadüf olmayabilir.
Bu sadece bir tesadüf olamazdı.
işin uyuşması ile insanların işlerinde ne kadar başarılı ve mutlu olduğu
Bu bir tesadüf değildi.
Bu tesadüf olabilir.
Tom ve Mary'nin aynı zamanda kafeteryada olması tesadüf değildi.
Belki de sadece bir tesadüftü.