Examples of using "ноги" in a sentence and their turkish translations:
Bacaklarınızı kaldırın.
- Ben ayaklarımı yıkadım.
- Ayağımı yıkadım.
Ayakkabılarını paspasta sil.
- Adımına dikkat et.
- Önüne bak.
Ayağa kalk.
Ayaklarını sil.
Bacaklarınızı yıkayın.
Ayaklarını yıka.
Ayaklarınız kirli.
Onun bacakları uzundur.
Benim bacaklarım yorgun.
İnsanların iki bacağı vardır.
Onun uzun bacakları var.
Kirli ayaklarınız var.
Ayaklarını ıslatmaktan korkma.
O bacaklarını tıraş eder.
Bacaklarını tıraş eder.
Bacaklarımı uzattım.
Bacaklarını tıraş eder misin?
Nereye adım attığına bak.
- Ayağımı yıkadım.
- Ben ayağımı yıkadım.
Mary bacaklarını tıraş etti.
Tom bacaklarını tıraş etti.
Tom bacaklarını uzattı.
Mary bacaklarını uzattı.
Her iki bacağını da kırdı.
Tom iki bacağını da kırdı.
Tom'un bir protez bacağı var.
Ne sıklıkta bacaklarını tıraş edersin?
Güzel ve geniş bir açı.
İnsanların iki ayağı vardır.
- Tom'un sıska bacakları var.
- Tom kürdan bacaklı.
Onun güzel bacakları var.
Bacaklarım zayıftır.
Ayaklarınız kirli.
Mary'nin güzel bacakları var.
Bacaklarımı uzatmam gerekiyor.
Tom ayağa fırladı.
Onun ayakları kirli.
Ben bacaklarımı uzatmak istiyorum.
Atın dört tane ayağı vardır.
Onun ayakları uyuşmuştu.
Onların ayakları kirli.
Bacaklarım ağrıyor.
Ayaklarım üşüyor.
Güzel bacakların var.
Senin güzel bacakların var.
Tom'un kısa bacakları var.
Tom'un ayakları gerçekten büyük.
Harika bacakların var.
O ayağa fırladı.
Onun büyük ayakları var.
Tom'un ayakları ıslandı.
Tom'un uzun bacakları var.
Kötü bir işçi aletlerini suçlar.
Mary ayağa fırladı.
Ayaklarım uyuşuk.
Yarış bisikletçileri bacaklarını tıraş ederler.
Bacaklarım ağrıyor.
Ayakların üşüyor mu?
Ayaklarım şişti.
Tom bacaklarının her ikisini de kırdı.
Onun bacakları uzun.
Küçük ayakları var.
Tom'un ayakları karda battı.
Bacaklarım uyuşmuş.
Senin bacaklarını beğeniyorum.
Kısa bacaklarım var.
Mary bacaklarını indirdi.
Her iki bacağımı da kırdım.
Tom'un bacakları şişmiş.
İçeri girmeden önce ayaklarınızı silin.
ayak tabanlarınız yere değecek şekilde olsun ,
Ama bazen ortaya iki bacak çıkıyor.
Bacakları korkudan titriyordu.
Kötü bir işçi aletlerinden şikayet eder.
Kız kardeşimin uzun bacakları var.
İnsanların yoluna girme.
Ayaklarınıza dikkat edin.
Adımına dikkat et, merdivenler diktir.
Adımına dikkat et. Zemin kaygan.
Bazı kadınlar bacaklarını tıraş etmezler.
Yüzme bacaklarını güçlendirir.
Onun bacaklarına mı bakıyordun?
Tom'un büyük ayakları var mı?
Tom ayaklarını paspasa sildi.
Tom'un ayakları çıplaktı.
Bacaklarım hâlâ ağrıyor.
Çok seksi bacakların var.
Ben sadece bacaklarımı gereceğim.
Tom'un ayakları soğuktu.