Examples of using "роскошь" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir lüks.
Yükseköğretim lüks değildir.
Taksiye binmek benim için bir lüks.
Sanat bir lüks değil fakat bir gerekliliktir.
O kadar lükse Tom'un gücü yetmez.
Karşılayamayacağımız bir lüks.
Seyahat kendime izin veremediğim bir lüks.
Reklamlar bizi lüks satın almaya teşvik ediyor.