Examples of using "растет" in a sentence and their turkish translations:
Sakalım çabuk büyüyor.
O ülkenin ekonomisi büyüyor.
Pirinç sıcak iklimlerde yetişir.
Nar yalnızca güneyde yetişir.
Şehir halkı hızla çoğalmakta.
Bebeğimiz günden güne büyüyor.
Nüfusumuz katlanarak büyüyor.
Mezarlığın nüfusunun patlamasına şaşmamalı.
Teleskop görmeden büyüyen neslimiz çok fazla
Eğer tüm büyüme bu yöndeyse güney bu tarafta demektir.
Bu çalının büyüyebileceği yerleri hayal dahi edemezsiniz.
Rahatsız edilmekten hoşlanmıyorlar. Siyah gergedan nüfusu yavaşça artmakta.
Düz dünyaya inan insanların sayıları gitgide artıyordu
Paslı metal olması özellikle kötü. Tetanos böyle kapılır, pasta bulunur.