Examples of using "принадлежность" in a sentence and their turkish translations:
Onlar yıllarca toprak mülkiyetini tartıştı.
Artık şunun farkındayım; çeşitlilik, ırktan daha üstün
bir hastasına cinsiyet, ırk veya etnik kökenini sormak zorunda kalmamıştı.