Examples of using "примет" in a sentence and their turkish translations:
Jim teklifini kabul edecektir.
Tom'un davetimi kabul edeceğini düşünüyor musun?
O reddedilmeyi kabul etmeyecek.
Onun yarışmaya katılacağından eminim.
Konsere kaç tane şarkıcı katılacak?
Bence o, öneriyi kabul etmeyecektir.
Tom bizi görecek.
O, onun rüşvet almasını umuyordu.
Tom'a Mary'nin hediyeyi kabul etmeyeceğini söyledim.
Başka bir karar vermek için onu bekliyoruz.
Tom'un doğru kararı vereceğinden eminim.
Tom komitenin onun önerisini benimseyeceğini umuyordu.
Duş alacak.
Tom'un teklifimizi kabul edeceğini biliyordum.
Tom'un davetimi kabul edeceğini biliyordum.
O reddedilmeyi kabul etmeyecek.
Kosova 2016 Olimpiyat Oyunları'na katılacak.
Duş alacak.
Tom'un davetimi kabul etmeyeceğini biliyordum.
Tom'un teklifimizi kabul etmeyeceğini biliyordum.
Allah kabul etsin.
Tom'un planı kabul edeceğine dair bir ihtimal var mı?
Tom'un doğru kararı vereceğine dair aklımda hiç şüphe yoktu.
Biz sadece hükümetin askerlerini çekmeye karar vermesini umabiliriz.
Oğlum işi devralacak.
Şimdi Allah'ın sizi affetmesi için dua etsem Allah bunu kabul eder mi?
Tom'un onu dikkate alacağından eminim.
Kimse seni işe almayacak.