Examples of using "почве" in a sentence and their turkish translations:
Toprakta, dünyadaki bitki örtüsünün
Bu toprakta herhangi bir şeyi yetiştirmek zordur.
çürüdüğünde atmosfere geri döner.
Bu toprakta ne yetişecek?
Bitkiler bu toprakta büyümez.
küresel toprak karbon rezervlerinin üçte birini depolar.
yerin altına, okyanusun derinliklerine saklayabiliriz.