Examples of using "посмотрю" in a sentence and their turkish translations:
Bir bakayım.
Gideceğim ve göreceğim.
- Bilmiyorum. Bakayım.
- Bilmiyorum. Bir bakayım.
Üst katı kontrol edeceğim.
Bakmaya gideceğim.
Sana bakmama izin ver.
Onu araştıracağım.
Tom'un nasıl olduğunu göreceğim.
Bekleyeceğim ve göreceğim.
Ona sözlükte bakacağım.
Sıkıldım. Televizyon izleyeceğim
Çocukların ne yaptığını görmeye gideceğim.
Tom buradaysa görürüm.
Ne öğrenebileceğimi görmeye gideceğim.
Neler olduğunu görsem iyi olur.
Onun evde olup olmadığına bakacağım.
Onu Google'da arayacağım.
Tom'un burada olup olmadığını görmeye gideceğim.
Tom'un meşgul olup olmadığını görmeye gideceğim.
Ne yapabileceğimi göreceğim.
Programımı kontrol edeyim.
"Anne, TV izleyebilir miyim?" "Hayır, izleyemezsin Tom." "Baba, TV izleyebilir miyim?"
Tom'un iyi olup olmadığını görmeye gideceğim.
Başka ne yapılması gerektiğine bakacağım.
Ne yapabileceğimi göreceğim.
Yardım edebilip edemeyeceğimi göreceğim.
Ne olacağını bekleyip göreceğim.
Tekrar bakayım.
- Bir süre TV izleyebilir miyim?
- Bir süre TV izlememin bir sakıncası var mı?
Bakalım başka ne yapabilirim.
Yardım etmek için başka ne yapabileceğime bakalım.
Yemek için başka ne bulabileceğimi göreceğim.
Evde kalmayı ve TV izlemeyi tercih ederim.
Ben TV izleyeceğim.
Bunu daha önce yaptın, söyleyebilirim.
Gideceğim ve Tom'un iyi olup olmadığını göreceğim.
"Tamam, tamam," dedi doktor. "Ben kesinlikle ona bir göz atacağım.
Bir dakika bekleyin, lütfen. Onun içeride olup olmadığına bakacağım.
Bir şey yapabilip yapamayacağıma bakalım.
Bir süre TV izleyebilir miyim?
Bir belgesel izleyeceğim.
Lütfen biraz bekleyin. Onun geri dönüp dönmediğine bakacağım.
Televizyon seyrettikten sonra, ev ödevimi yapacağım.
Ne olduğunu görmeye gideceğim.
Yazdığın şeyi göreyim.
Bu gece TV izleyebilir miyim?
Bu akşam televizyon izleyebilir miyim?
- Bir bakayım. Kaç bilet istiyorsunuz?
- Bir bakayım. Kaç bilet istiyorsun?
Bu kelimenin ne anlama geldiğini bilmiyorum. Sözlükten bakacağım.
Bunu bu defa hoş göreceğim ama bunun tekrar olmasına izin verme.
Elinde ne olduğunu göreyim.