Examples of using "пообщаться" in a sentence and their turkish translations:
Yine konuşabilsek mutlu olacağım.
genel konular hakkında biraz daha fazla bilgi sahibi olmaya çalışmak zorundaydım.
Tekrar konuşmak isterim.
kısa bir konuşma yapmak istediğinizde,
Tom'la konuşmak harikaydı.
yaşadığı deneyimi onunla beraber yaşayabiliyorduk,
Fransızca konuşan biriyle konuşabilir miyim?