Examples of using "покончить" in a sentence and their turkish translations:
Kendini öldürmeye çalıştı.
Tom buna bir son vermek istiyor.
O, intihar teşebbüsünde bulundu.
Neden intihar etmek istiyorsun?
Ben iki kez intihar girişiminde bulundum.
Kendini öldürmeyi denedi.
O, kendini öldürmeye teşebbüs etti.
Biz şiddeti ortadan kaldırmalıyız.
Tom kendini öldürmeye kalkıştı.
- İntihar etmek istiyorum.
- Canıma kıymak istiyorum.
Tom kendini öldürmekle tehdit etti.
Tom kendini öldürmeye niyetleniyordu.
Mary kendisini öldürmeye çalıştı.
Tom kendini öldürmek istedi.
Hiç kendini öldürmeye çalıştın mı?
Ölüm cezasını yürürlükten kaldırmalıyız.
İşsizliği çözmenin en iyi yolu çalışmaktır.
Sanırım Tom kendini öldürmek istiyor.
- Bu işi halletsem iyi olacak.
- Şu işi bitirip başımdan atsam iyi olacak.
Görünüşe göre Tom intihar etmeye çalıştı.
İki kez kendimi öldürmeye çalıştım.
Tom dün kendini öldürmeye çalıştı.
Tom tekrar kendini öldürmeye çalıştı.
Tom üç kez intihar etmeye çalıştı.
Dün gece kendini öldürmeye çalıştı.
Tom bana intihar edeceğini söyledi.
Üç ay önce kendimi öldürmeye çalıştım.
Elbette Batı, hileler ile Türkiyeyi bitirmek istiyor
Tom'un intihar teşebbüsünde bulunduğunu duydum.
Bu kötü alışkanlığı bırakmamız gerek.
- O, defalarca intihar etmeye kalkıştı.
- O, birçok kez kendini öldürmeye çalıştı.
Tom kendini öldürmek istediğini söyledi.
Yakın gelecekte, AIDS'e son verebileceğiz.
Tom bana kendini öldüreceğini söyledi.
Tom'un kendini öldürmeye çalıştığını gördüm.
Tom Mary'nin kendini öldürmeye çalıştığını düşünüyordu.
Tom gerçekten intihar etmeye çalıştı mı?
Tom kendini öldürmek istiyor.
Tom intihar etmeye çalıştı.
Tom kendini öldürmeye çalıştı.
O intihar etmeye çalışıyor.
O, kendini öldürmeye çalıştı fakat o başarısızlıkla sonuçlandı.
Mary'nin intihar etmeye çalıştığı zamandan bir yara izi var.
Uçurumun üstünde duran bir adam boşluğa atlayarak intihar etmek üzereydi.
Kendini öldürmeye çalıştı.
Bildiğim kadarıyla, Tom intihara teşebbüs etmedi.
Yarına kadar bunu yaptırabilmemin hiçbir yolu yok.
Bugün bunu gerçekten yaptırmak zorundayım.