Examples of using "позволили" in a sentence and their turkish translations:
Gitmeme izin verdiler.
Tom'un Mary'ye yardım etmesine izin verildi.
Bana seni görmek için izin verilmedi.
Sessiz kalmasına izin verilmedi.
Kalmama izin verdiğin için teşekkürler.
Para ödülü, ona bir gitar satın aldırdı.
Acil iş onun gelmesini engelledi.
Tom'un arabanı sürmesine izin verdin mi?
Üniversiteye kayıt yaptırmasına izin verilmedi.
Buna asla izin vermezdik.
Bana onları görmek için izin verilmedi.
Bana onu görmek için izin verilmedi.
Bana onu görmek için izin verilmedi.
Şartlar benim yurt dışına gitmeme izin vermedi.
Gitmeme izin verdiler.
Bu gelişmeler, bu ve bunun gibi keşifler yapmamızı sağladı.
Ödül parası dünya gezisine gitmeme olanak sağladı.
Konuşmama izin verdiğin için teşekkürler.
Kalmamıza izin verdiğiniz için teşekkürler.
CBP yetkilileri Anna ile konuşmama izin vermedikleri gibi
Geçerli bir vizem vardı, bu yüzden ülkeye girmeme izin verildi.
Neden o binaya girmemize izin verilmediğimizi bulamadık.
- Neden Tom'un onu yapmasına izin verdin?
- Tom'un onu yapmasına neden izin verdin?
- Neden Tom'un onu yapmasına izin vermedin?
- Neden sadece Tom'un onu yapmasına izin vermedin?
Seninle kalmama izin verdiğin için teşekkürler.
Tom'un ölmesine asla izin vermeyeceğini biliyordum.