Examples of using "подруга" in a sentence and their turkish translations:
O, onun arkadaşıdır.
Bu sizin arkadaşınız.
O, onun arkadaşıdır.
O benim arkadaşım.
Ben senin arkadaşınım.
O senin arkadaşın.
O bir arkadaşın arkadaşıdır.
Onun kız arkadaşı Japon.
Meredith Mary'nin arkadaşıdır.
Benim arkadaşımsın.
O, onun arkadaşıdır.
Arkadaşım mısın?
O, onun arkadaşıdır.
Arkadaşım geldi.
Kız arkadaşım bana hakaret etti.
Leyla, Salima'nın iyi bir arkadaşıdır.
Arkadaşım geldi.
Mary'nin arkadaşı kim?
Bir kız arkadaşın var mı?
O, sahip olduğum tek arkadaştır.
Benim kız arkadaşım çok kıskanç.
O kız benim sevgilim.
O bir arkadaşın arkadaşının arkadaşıdır.
Emily benim en iyi arkadaşım.
Bu, karımın bir arkadaşı.
Kız arkadaşım iyi bir dansçı.
Tom'un karısı benim bir arkadaşım.
Marie benim en iyi arkadaşımdır.
- O kız kardeşimin arkadaşıdır.
- O benim ablamın arkadaşı.
Tom'un Boston'da bir arkadaşı var.
Arkadaşın kim?
Onun arkadaşı mısın?
- Sen benim arkadaşımsın.
- Benim arkadaşımsın.
O senin bir arkadaşın mı?
O bir arkadaştan daha çok bir tanıdık.
Karısı arkadaşlarımdan biridir.
Arkadaşım bana bir ipek eşarp hediye etti.
O, kızımın en iyi arkadaşı.
Mary kızımın en iyi arkadaşı.
O benim tek gerçek arkadaşım.
Tom'un Mary adında bir arkadaşı var.
- Dostum kimsin?
- Sen kimsin, dostum?
Sen mükemmel bir kızsın.
Bu benim bir arkadaşım.
O benim arkadaşım.
O benim kız arkadaşım.
- Ben eski bir dostum.
- Ben eski bir arkadaşım.
O yalnızca bir arkadaş.
Mary'nin arkadaşı ona bir şey fısıldadı.
En iyi arkadaşım, erkek arkadaşımı çaldı.
Sen benim arkadaşımsın.
Arkadaşım İsviçreli.
O artık benim arkadaşım değil.
Sen bizim arkadaşımız değilsin.
Arkadaşımı beğeniyor musun?
Sen benim arkadaşım değilsin.
Bir arkadaştan daha fazlasısın.
- Mary kız arkadaşım değil. O sadece bir arkadaş.
- Mary sevgilim değil, sadece arkadaşım.
Benim bir arkadaşım, geçenlerde kocasından boşandı.
Arkadaşım çalışmak için kütüphaneye geldi.
Arkadaşım, onun yeni bir saat aldığını söyledi.
Arkadaşım Korece öğreniyor.
- Sen benim en iyi arkadaşımsın.
- Sen en iyi arkadaşımsın.
Bir arkadaşım ona bir kartpostal göndermemi rica etti.
O benim arkadaşım değil.
Nara'da yaşayan bir arkadaşım var.
Mary'nin en yakın arkadaşı bir Brezilya bikini ağdası aldı.
O benim en iyi arkadaşım.
Bir kız arkadaşım var.
Ben bir arkadaştan daha fazlasıyım.
Bu benim en iyi arkadaşım.
Onun yeni bir kız arkadaşı var.
Bir arkadaşım var.
Bir arkadaşım var.
Dürüst bir kız arkadaşa ihtiyacım var.
Sen sahip olduğum tek arkadaşımsın.
O senin yeni arkadaşın mı?
O senin yeni kız arkadaşın mı?
Ben arkadaşımın geleceğini umuyorum.
Yeni kız arkadaşın nasıl?
Mary benim en iyi arkadaşımdır.
Kız kardeşim benim en iyi arkadaşımdır.
En iyi arkadaşım bir Kanadalı.
- Artık benim arkadaşım değilsin.
- Sen artık benim arkadaşım değilsin.
- Benim arkadaşım değilsin artık.
Sen benim tek gerçek dostumsun.
- Sen benim arkadaşım değilsin.
- Sen benim dostum değilsin.
Sen benim en yakın arkadaşımsın.
- Arkadaşın burada.
- Arkadaşınız burada.
Bu benim arkadaşım Rachel. Birlikte liseye gittik.