Examples of using "погружён" in a sentence and their turkish translations:
Tom düşüncelere dalmış.
- Tom düşüncelere daldı.
- Tom düşüncelerinde kaybolmuştu.
O, düşünce içinde kaybolmuş gibi görünüyordu.
Tom, derin düşünceye daldı.
Dedektif romanlarını okumaya daldı.
Ne dedin? Özür dilerim, düşünceye dalmışım.