Examples of using "побольше" in a sentence and their turkish translations:
Bir sürü buz ekleyin.
Daha büyük bir tekneye ihtiyacınız olacak.
Tom hakkında daha fazla bilgi edinin.
Bunlardan çok sayıda toplayıp
Biraz daha büyük olan başka bir tane yok mu?
Ve daha büyük avlara yeltenebilirler.
Onun daha fazla uyuması gerekir.
- Biraz daha pratiğe ihtiyacın var.
- Biraz daha pratiğe ihtiyacınız var.
Tom daha büyük bir araba aldı.
Daha büyük pasta istiyorum.
Daha büyük bir odaya ihtiyacım var.
Daha büyük bir odaya ihtiyacım olacak.
Daha fazla dinlenmelisin.
Tom'un daha büyük bir ofise ihtiyacı var.
Tom'un daha büyük bir odaya ihtiyacı var.
Tom'un daha büyük bir tekneye ihtiyacı var.
O daha büyük bir mutfak istiyor.
Daha büyük bir indirim istedim.
Onlar daha büyük bir indirim istedi.
Daha büyük bir kutuya ihtiyacım var.
Daha büyük bir sandalyeye ihtiyacım var.
Daha büyük bir ofise ihtiyacım var.
Daha büyük bir buzdolabına ihtiyacımız var.
- Daha büyük bir valize ihtiyacım var.
- Bana daha büyük bir bavul lazım.
matematik zihnimden çıkmama ve gerçek matematikçilerle
Bu tür büyükçe taşların altına da bakmaya devam edeceğiz.
Daha büyük bir tavan var mı?
Mary daha çok nane yemeye karar verdi.
Daha büyük bir sorunum var.
Bize biraz daha kendinden bahset.
Biraz daha tuz ilave edelim mi?
Seyahatiniz hakkında daha fazla öğrenmek istiyorum.
Soğuk algınlığından korunmak için bol miktarda C vitamini al.
Fazla zayıfsın. Daha fazla yemen gerek.
Doktor senin daha fazla dinlenmen gerektiğini söyledi.
Bilim hakkında daha fazla bilmek istiyorum.
Senin ülken hakkında gerçekten daha fazla öğrenmek istiyorum.
Daha fazla kitap okuman senin için daha iyi olurdu.
Biraz daha biber ekle.
Çorbaya daha fazla tuz koy.
Gençken bir sürü kitap okusan iyi olur.
Tom'un biyolojik ebeveynleri hakkında daha fazla bilmek istiyor.
Bunun daha büyüğüne sahip misiniz?
Ben daha büyük bir yer bulacağımıza söz veriyorum.
Lütfen bana daha büyük bir indirim verin.
- Ne olur ne olmaz, yanına daha çok para al.
- Yanına daha fazla para al, ne olacağı hiç belli olmaz.
Bana onlar hakkında daha çok şey söyle.
Bana onun hakkında daha çok şey söyle.
Bana onun hakkında daha fazla bilgi veriniz.
Bana bundan biraz daha bahset.
Bakın, bu büyük taşların altına bakmaya devam edeceğiz. Bunun altındakine bakın.
Onun göğüslerinin daha büyük olduğunu sanıyordum.
Biraz daha su istiyorum.
Biraz daha yemen gerekiyor.
Eğer biraz daha fazla paramız olsa daha büyük bir eve taşınırız.
Yerim olsa daha büyük bir TV alırım.
Bana biraz daha Tom'dan bahset.
Şikâyet ederek daha az üretken bir şey yaparak daha fazla zaman harcamalısın.
Daha fazla yemelisiniz.
Esas olarak bir stüdyo müzisyeni olarak çalışsam da, fazladan para kazanmak için biraz sokak çalgıcılığı yaparım.