Examples of using "парка" in a sentence and their turkish translations:
Kitabevi parkın yakınında.
Biz parkın etrafında koştuk.
Biz parka kadar yürüdük.
Benim evim parka yakındır.
Parkın ortasında bir gölet bulunmaktadır.
Okulumuz bir parka yakındır.
Park kısa bir mesafededir.
İçinde para olan pek çok park çeşmeleri var.
Bu yol parka gider.
Buradan parka iki mildir.
Ben parka doğru yürüdüm.
Tom'un evi parktan uzak değil.
O, parkın civarında bir yerde yaşıyor.
Ben bir parkın yakınında yaşıyorum.
Lunaparkı yapmak on yıl aldı.
"Parka nasıl gittin?" "Otobüsle."
Park Ridge'ye giden otobüs bu mudur?
Parkın kapısında iki motosiklet var.
Senin evin parka ne kadar uzakta?
O, parkın etrafında bir yerde yaşıyor.
Tom parka yakın bir yerde yaşıyor.
Yosemite Park'ta da insanların yaptığı genellikle bu.
Polisler park yakınında terk edilmiş bir arabada bir ceset buldu.
Tom Mary'nin onu eğlence parkına götürmesini rica ettim.