Examples of using "пруд" in a sentence and their turkish translations:
Gölet kurudu.
Göletin üstü buz tutmuş.
- Gölet dondu.
- Göletin üstü buz tutmuş.
- Göl çok derin.
- Gölet çok derin.
Gölet sıcak havada kurudu.
O, havuza bir taş attı.
O, gölete bir taş attı.
Gölet sert donduruldu.
Bahçede küçük bir havuz var.
Gölet geçen yaz kurudu.
Buralarda büyük bir gölet vardı.
Parkın ortasında bir gölet bulunmaktadır.
Onlar beş para etmezler.
Tom gölete bir taş attı.
Gölet sabahleyin tamamen dondu.
Gölet sıcak havada kurudu.
Tom gölete taşlar atıyor.
Bahçemizde küçük bir gölet var.
Gölet 100 metre çapındadır.
Burada bir havuz olduğunu bilmiyordum.
Bu gölet yazın bile kurumaz.
Eski bir havuz var. Kurbağa içine atlar ve sudan ses çıkar.
Havuzun paten yapacak kadar donduğunu düşünüyor musun?
- Tom evlilik yüzüğünü çıkarıp gölete attı.
- Tom alyansını çıkarıp gölete attı.
Tom ve Mary paten kaymak için gölete gittiler.
Her yıl kış aylarında birçok göçmen kuş bu gölete gelir.
Annem gölette patenle kaymamı istemiyor.
Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı.