Examples of using "остановки" in a sentence and their turkish translations:
Otobüs duraktan ayrıldı.
Seninle otobüs durağında buluşacağım.
O durmadan yemek yiyor.
Ben seni otobüs durağına götüreceğim.
Otobüs otobüs durağını geçti.
Aktarmaya üç durak kaldı.
Bugün telefon durmadan çalıyor!
O mektup yazmaktan vazgeçmez.
Otobüs durağına on dakikalık yürüyüş.
Tren durmadan önce kapıyı açma.
Evim otobüs durağına yakın.
Evim otobüs durağına yakın.
Bu, otobüs durağına altı dakikalık bir yürüyüş.
Tom Mary ile otobüs istasyonuna doğru yürüdü.
Restoranımız Güney Otogarı'na yakın.
Otobüs durağı yolunu göster bana.
Lütfen otobüs tamamen duruncaya kadar ayağa kalkma.
Beni otobüs durağına götürür müsün?
Aralıksız yağmur yağdı.
Otobüs durağına vardığımda seni tekrar arayacağım.
Otobüs durağına vardığımızda otobüs zaten ayrılmıştı.
Kadınlar durmaksızın konuşur.
Hangi yoldan gidersen git istasyona varabilirsin.
Otobüs durağına vardığımda son otobüs zaten gitmişti.
Evimiz otobüs durağına uzak olmasının haricinde oldukça tatminkardır.
Otobüs ayrıldıktan hemen sonra otobüs durağına vardım.
Kavşaktaki dur işaretini göremedi ve gelen bir arabaya vurdu.
Tom tam bir saat boyunca kesintisiz konuştu.
Durana kadar otobüsten inme.
Tom hiç ara vermeden üç saat piyano çaldı.
Tom otobüs durağına gelmeden önce binmeyi planladığı otobüs zaten gitmişti.