Examples of using "опоздаешь" in a sentence and their turkish translations:
Acele et; yoksa geç kalacaksın.
Derhal başla, yoksa geç kalacaksın.
Acele et; yoksa geç kalacaksın.
Acele et, yoksa geç kalacaksın.
Koş, yoksa geç kalacaksın.
Acele et; yoksa geç kalacaksın.
Acele et, otobüsü kaçıracaksın!
Erken kalk, yoksa geç kalacaksın.
Acele et yoksa otobüsü kaçıracaksın.
Acele et; yoksa geç kalacaksın.
Treni kaçıracaksın.
Acele etmezsen okula geç kalacaksın.
Acele et, yoksa treni kaçıracaksın.
Hızlı yürü yoksa treni kaçırırsın.
Hızlı koş, yoksa otobüsü kaçırırsın.
Okula geç kalacaksın.
Yine gecikeceksin.
Tom'u ara ve ona geç kalacağını söyle.
Geç kalırsan Tom bundan hoşlanmaz.
Çabuk olun yoksa son treni kaçırırsınız.
Acele et. Okula geç kalacaksın.
Uçağını kaçıracaksın.
Geç kalmayacaksın, değil mi?
Acele etmezsen trene yetişemeyeceksin.
Erken kalk, yoksa okula geç kalacaksın.
Eğer acele etmezseniz, son treni kaçırırsınız.
Acele etmezsen buluşmana geç kalacaksın.
Anneni ara ve ona geç kalacağını söyle.
Derhal kalk, yoksa okula geç kalacaksın.
Acele etsen iyi olur, yoksa treni kaçıracaksın.
İşe geç kalacaksın.
Treni kaçıracaksın.
Acele et, yoksa okula geç kalacaksın.
Eğer beni rahat bırakmazsan geç kalacaksın.
Hızlı koş, yoksa okula geç kalacaksın.
Tekrar okula geç kalacaksın.
Geç kalmayacağına dair bana söz ver.
Geç kalacağını biliyordum.
Acele et, yoksa otobüsü kaçıracaksın.
- Acele etmezsen treni kaçırırsın.
- Acele etmezsen, treni kaçıracaksın.
- Acele et yoksa uçağını kaçıracaksın?
- Acele edin yoksa uçağınızı kaçıracaksınız?
- Umarız geç kalmazsınız.
- Geç kalmayacağınızı umuyoruz.
Geç kalmayacağını biliyordum.
Umarım uçuşunuzu kaçırmazsın.
Bu kadar geç kalacağını düşünmedim.
- Treni kaçırmazsan oraya vaktinde varırsın.
- Treni kaçırmazsan oraya zamanında yetişirsin.
Treni kaçırmadığın sürece oraya zamanında varırsın.
Acele et, aksi halde öğle yemeğine geç kalacaksın.
Acele et, yoksa son treni kaçıracaksın.