Examples of using "опоздаете" in a sentence and their turkish translations:
İşe geç kalacaksın.
Acele et yoksa geç kalacaksın.
Treni kaçıracaksın.
Acele edin kızlar, geç kalacaksınız.
Treni kaçıracaksın.
Okula geç kalacaksın.
Yine gecikeceksin.
Uçağını kaçıracaksın.
İşe geç kalacaksın.
Acele et, aksi halde öğle yemeğine geç kalacaksın.
Eğer beni rahat bırakmazsan geç kalacaksın.
Tekrar okula geç kalacaksın.
Geç kalmayacağına dair bana söz ver.
Geç kalacağını biliyordum.
Koş, yoksa geç kalacaksın.
Acele et. Okula geç kalacaksın.
Acele et, yoksa otobüsü kaçıracaksın.
- Acele etmezsen treni kaçırırsın.
- Acele etmezsen, treni kaçıracaksın.
- Acele et yoksa uçağını kaçıracaksın?
- Acele edin yoksa uçağınızı kaçıracaksınız?
- Umarız geç kalmazsınız.
- Geç kalmayacağınızı umuyoruz.
Geç kalmayacağını biliyordum.
Umarım uçuşunuzu kaçırmazsın.
Acele et; yoksa geç kalacaksın.
Bu kadar geç kalacağını düşünmedim.
- Treni kaçırmazsan oraya vaktinde varırsın.
- Treni kaçırmazsan oraya zamanında yetişirsin.
Acele et, yoksa geç kalacaksın.
Acele et; yoksa geç kalacaksın.
Oraya zamanında varacağından emin olmalısın. Eğer geç kalırsan, Tom on dakikadan fazla beklemez.
Acele et, yoksa okula geç kalacaksın.
Treni kaçırmadığın sürece oraya zamanında varırsın.
Hızlı koş, yoksa okula geç kalacaksın.
Acele et, yoksa son treni kaçıracaksın.