Examples of using "надоело" in a sentence and their turkish translations:
Bıkmıştı.
Hasta olmaktan bıktım.
Artık onların canı oynamak istemiyordu.
O çabucak sıkıldı.
- Yalnızlıktan bıktım.
- Yalnızlık bıkınlık verdi bana.
- Yalnızlık canıma tak etti.
Ondan sıkıldım.
Çeviri yapmaktan bıktım!
Ondan bıktım!
Düşünmeyi bitirdim.
Beklemekten bıktım.
Yalan söylemekten bıktım.
Tom beklemekten yoruldu.
- Bundan bıktım.
- Bıktım bundan.
- Bundan gına geldi.
Onu dinlemekten bıktım.
Biz sıkıldık.
Kaybetmekten yoruluyorum.
Bu yerden bıktım.
Bundan çok bıktım.
Tom'u dinlemekten bıktım.
Tom televizyon izlemeye ilgisini kaybetti.
Evde mahsur kalmaktan bıktım.
Sırları saklamaktan bıktım.
Tom'a yalan söylemekten bıktım.
Sürekli seni desteklemekten bıktım.
Çalışmaktan usandım. Dışarı içmeye gidelim.
Onun hakkında konuşmaktan bıktım.
Okul kafeteryasında yemek yemekten bıktım.
Onlar beklemekten usandılar.
Yapar gibi görünmekten bıktım.
- Burada beklemekten bıktım.
- Burada beklemekten yoruldum.
Çalışmaktan yoruldum.
Beklemekten usandık.
Tom bundan usandığını söyledi.
Tom beklemekten usandı ve gitti.
Tom kaybetmekten usandığını söyledi.
Tom bunu yapmaktan bıkıp usandı.
Balık yemekten usandım.
Artık seninle tartışmaya uğraşamayacağım.
Tom bundan bıktı.
Onu dinlemekten usandım.
Çalışmaktan yoruldum, öğle yemeği yemek istiyorum.
"TV izlemekten usandım. Başka bir şey yapalım." "Ne gibi?"
Onu yapmaktan usanmıyor musun?
Bunu yapmaktan bıkmadın mı?
Yatakta yemekten vazgeç, senden sonra temizlik yapmaktan bıktım.
Bir çocuk gibi muamele görmekten bıktım.
Beklemekten bıktım.
Kaybetmekten bıktım.
Her gün aynı şeyi yemekten usandım.
20 dakika sonra sabrım tükendi ve duş almaya gittim.
Onun şikâyetlerini dinlemekten usandım.
Her gün öğle yemeği için aynı şeyi yemekten bıktım.
Tom beklemekten sıkıldı ve gitti.
Tom, Mary'yi beklemekten bıkmış, o olmadan müzeye gitmişti.
Beklemekten sıkılıp ayrıldım.
Bunu yapmaktan bıktım.
Oyunlar oynamaktan bıktım.
Senin her fikrini değiştirdiğin zaman planlarımı değiştirmekten usandım.
Çirkin ve şişman olmaktan usandınız mı? Yeni fitness kulübümüze katılın ve sadece çirkin olun.
Onları dinlemekten usandım.
Onu dinlemekten usandım.
Onun övünmelerini dinlemekten usandım.
Kuyrukta beklemekten bıktın mı?
Ben aynı şeyi çok sık duymaktan usandım.