Examples of using "молоды" in a sentence and their turkish translations:
Onlar genç.
Gençtiler.
Biz gençtik.
Biz o zaman çok gençtik.
Onlar genç ve sağlıklıdırlar.
Onlar çok gençti.
Biz o zaman gençtik.
Biz genciz.
O zaman hepimiz çok gençtik.
- Ölmek için çok gençsiniz.
- Ölmek için çok gençsin.
Bence biz çok genciz.
Tom ve Mary gençti.
Genç değiliz.
Yaşamın en iyi zamanı genç olduğumuz zamandır.
Onlar hâlâ genç.
Biz Tom kadar genç değiliz.
Sen gençsin. Diğer yandan ben çok yaşlıyım.
Hâlâ genciz.
Tom ve Mary genç ve sağlıklıdırlar.
Tom ve Mary hâlâ genç.
Biz eskisi kadar genç değiliz.
Biz artık genç değiliz.
Tüm öğretmenler gençtiler ve öğretmeyi sevdiler.
Onlar hâlâ genç.
O zaman genç ve kuvvetliydik.
Biz genciz.
Gençken çok sayıda kitap okumalısın.
- Genç değilsin.
- Genç değilsiniz.
Sen gençtin.
Biz hâlâ çok genciz.
Sen çok gençssin.
Sen genç misin?
Aşkın ne olduğunu anlamayacak kadar genç değiliz.
Hâlâ gençsin ve deneyimsizsin.
- Yalnız seyahat etmek için çok gençsin.
- Yalnız seyahat edebilmek için çok gençsiniz.
Tek başına seyahat etmek için çok gençsin.
Âşık olmak için çok gençsin.
Sen gençsin ve safsın.
Artık genç değilsin.
- Çok gençtin.
- Çok gençtiniz.
- Çok küçüktün.
- Çok küçüktünüz.
Çok gençsin.
Sorun senin çok genç olmandır.
Bunu anlamak için çok gençsin.
Çok gençsin.
Sen hâlâ genç ve sağlıklısın.
Hâlâ gençsin ve güçlüsün.
Gençken elinizden geldiğince çok kitap okuyun.
- Evlenmek için çok gençsin.
- Evlenmek için çok gençsiniz.
Sen gençsin.
O zaman çok gençtin.
- Onu yapamayacak kadar gençsiniz.
- Bunun için çok gençsin.
Sanırım çok gençsin.
- Evlenmek için çok gençsin.
- Evlenmek için çok gençsiniz.
Bu kadar genç olduğun hakkında fikrim yoktu.
Eskisi kadar genç değilsin.
Sen gençsin. Senin önünde sağlıklı bir hayat var.
O iş için çok genç değil misin?
Genç ve enerjiksin.
Hâlâ gençsin.
- Onu yapmak için fazla gençsin.
- Onu yapamayacak kadar gençsiniz.
Orduya katılmak için çok gençsin.
Sen gençsin ve sağlıklısın.
Sen gençsin ve güçlüsün.
Hâlâ çok gençsin.