Examples of using "мириться" in a sentence and their turkish translations:
Tom buna tahammül etmeyecek.
Buna katlanmayacağım.
Tom yenilgiyi hazmedemiyor.
Onun küstahlığına katlanamıyorum.
Şimdilik ona katlanmaya hazırım.
Daha ne kadar buna katlanmak zorundayız?
Daha ne kadar bu gürültüye katlanacağız?
Onun davranışına daha fazla katlanamam.
Kendimize dayanmamız gerektiğini söylemek kötü bir şeydir.
Ona tahammül edemiyorum.
Buna katlanmak zorunda değilim.
Ancak, düz haritalar kullandığımız sürece projeksiyonların saçmalıklaını ele alacağız, şunu unutmayın: