Translation of "загар" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "загар" in a sentence and their turkish translations:

У него красивый загар.

Onun güzel bir ten rengi var.

У Тома красивый загар.

Tom'un güzel bir bronzluğu var.

- У Маши лёгкий загар.
- Маша немного загорела.
- Кожу Маши прихватил загар.

Mary'nin hafifçe bronzlaşmış bir cildi var.

У неё был идеальный загар.

İdeal bir bronzluğa sahipti.

В некоторых странах считается, что загар — это некрасиво.

- Bazı ülkelerde bronz bir tene sahip olmanın o kadar da havalı olmadığı düşünülüyor.
- Birtakım ülkelerde insanlar güneş yanığının göze hoş gelmediğini düşünüyor.