Examples of using "живущий" in a sentence and their turkish translations:
Tom, Avustralya'da yaşayan bir Kanadalı.
Tom, Paris'te yaşayan bir Amerikalıdır.
Yandaki evde yaşayan adam Mary'nin sevgilisidir.
Tom'un Boston'da yaşayan bir arkadaşı var.
Bize bitişik yaşayan adam ünlü bir aktördür.
Kancha Sherpa, bugün o ilk tırmanış ekibinden hayatta olan tek kişi.
Tersini, konser salonunun üç blok ötesinde yaşayan bir insanı düşünün.
Benim bitişiğimde yaşayan adam bir doktor.
Amcam, ki o Paris'te yaşar, bizi görmeye geldi.
Kyoto'da yaşayan bir arkadaşım var.
İngiltere'de yaşayan bir arkadaşım var.
Sapparo'da yaşayan bir arkadaşım var.