Examples of using "животным" in a sentence and their turkish translations:
Özellikle vahşi hayvanlara karşı.
Tüm hayvanlara karşı nazik olun.
Hiçbir evcil hayvana izin verilmiyor.
- Hayvancağızla bu kadar dalga geçmek yeter.
- Hayvanla bu kadar alay ettiğiniz yeter.
Hayvan gibi hissettim.
Hayvanlara karşı zalim olmayın.
Bir köpek bazen tehlikeli bir hayvandır.
O, ayrıca hayvanlara karşı naziktir.
Küçük çocuklar hayvanlarla empati kurmayı öğrenmelidirler.
Ben bir hayvan olsaydım, yunus olurdum.
Öte yandan bazı hayvanlar geceyi avantaja çevirir. YAĞMUR ORMANLARINDA GECE
Yavaş yavaş tüm hayvanları önemsemeye başlıyorsun.
Laika dünyanın yörüngesinde dönen ilk hayvandı.
Tom vahşi bir hayvan tarafından ısırıldı.
Tom kuduz bir hayvan tarafından ısırıldı.
İnsanlarla olan ilişkim değişti.
Hayvana zulüm bir günahtır.
Ben hayvanları sevdiğim için değil ama bitkilerden nefret ettiğim için bir vejetaryenim.
Fakat bu soluk ışık yerde yemek arayan hayvanlara pek fayda etmez.
Bir hayvanla bu şekilde bir bağ kurup böyle deneyimler yaşamak, tam anlamıyla insanın aklını başından alıyor.
O hayvanla temas edince bir şeyler oluyor. Ama bir noktada nefes alman gerek.
Ailen ve çocuğun için endişeleniyorsun. Daha öncesinde hayvanlara karşı aşırı duygusal davranan biri değildim.
Bana bir köpek gibi davranmayın.
Onları kutsadı ve, "Verimli olun, çoğalın" dedi, "Yeryüzünü doldurun ve denetiminize alın; denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, yeryüzünde yaşayan bütün canlılara egemen olun.