Examples of using "доставлять" in a sentence and their turkish translations:
Sana herhangi bir sıkıntı vermek istemiyorum.
Sana dert açmak istemiyorum.
Daha fazla soruna neden olmak istemiyorum.
Kimseyi daha fazla sıkıntıya sokmak istemiyorum.
Tom'u rahatsız etmek istemiyorum.
Romalılar uzak yerlerden suyu getirmek için su kemerleri inşa ettiler.