Examples of using "добрался" in a sentence and their turkish translations:
Tom eve vardı.
Tom oraya ilk önce vardı.
Stadyuma nasıl gittiniz?
O güvenle ulaştı.
Tom ben gelmeden önce buraya geldi.
Tom ne zaman eve vardı?
Tom oraya zamanında varmadı.
Oraya vaktinden önce vardım.
Kapıya doğru yolumu el yordamıyla buldum.
Tom bitirmek için kazanmadı.
Tom herkesten önce buraya geldi.
Oraya Tom'dan önce vardım.
Tom buraya yayan gelmiş.
Tom gece yarısı eve geldi.
Dün sağ salim buraya geldi.
Bu sabah işe nasıl gittin?
Tom karanlıktan sonra oraya geldi.
Havaalanına geldiğimde uçak çoktan havalanmıştı.
Tom eve vardığında, zaten hava kararmıştı.
Tom nihayet öğle yemeği sırasında buraya geldi.
Saat beşten hemen önce eve vardı.
Dün öğleden sonra Boston'a vardım.
Oraya vardığımda oldukça karanlıktı.
Tom Avustralya'ya asla varmadı.
Tom tam zamanında havaalanına vardı.
O, istasyona vardığında, tren çoktan gitmişti.
Tom buraya nasıl geldi?
Tom'un onu tek parça halinde evde yaptığına memnun oldum.
- Eve ulaştığında saat çoktan on ikiydi.
- Eve vardığında saat çoktan on iki olmuştu.
Ben oraya varır varmaz onlar başladı.
Hiç kimse bir şey başarmadı.
Tom'un ne zaman Japonya'ya vardığını bilmiyorum.
Buraya ilk ben vardım.
Ben okula vardığımda yarış zaten bitmişti.
Ailesinin güvenli bir şekilde geldiğini duyduğuna sevindi.
Neden buraya zamanında gelmediğini bilmek istiyorum.
Tom oraya güvenle ulaştı.
Tom az önce eve geldi.
Otobüs durağına vardığımda son otobüs zaten gitmişti.
Bilmek istediğim Tom'un buraya nasıl geldiğidir.
Tom kampa güvenle geldi.
Tom eve güvenle geldi.
Ben istasyona varmadan önce tren zaten gitmişti.
Tom yağmur yağmaya başlamadan önce eve ulaştı.
Pazartesi günü eve döndüm.
Otobüs ayrıldıktan hemen sonra otobüs durağına vardım.
Tom gece yarısına kadar eve gelmedi.
Yangının bu kata da ulaştığını duvardaki kurumdan görebilirsiniz.
Tom hava karardıktan sonra eve geldi.
İstasyona ulaştığımda trenim çoktan ayrılmıştı.
Tom'a buraya nasıl geldiğini sor.
Tom eve döndüğünde Mary'yi aradı.
Tom bugün eve her zamankinden daha geç vardı.
Biraz önce eve geldim.
Ben istasyona vardığımda tren çoktan gitmişti.
Eve güvenle geldiğine memnun oldum.
Tom'un güvenle eve vardığına mutluyuz.
Tom otobüs durağına gelmeden önce binmeyi planladığı otobüs zaten gitmişti.
Saat 2.30'da eve geldim.
Eve vardığımda, cüzdanımı kaybettiğimi fark ettim.
Tom'un Boston'a varıp varmadığını bile bilmiyorum.
Buraya nasıl bu kadar çabuk geldin?
Sağ salim eve vardın mı?
Boston'dan buraya gelmem üç saatimi aldı.
Geçen gece eve geldiğimde köpek gibi yorgundum.
Sağ salim eve vardın mı?
Buraya nasıl bu kadar çabuk geldin?