Examples of using "голосом" in a sentence and their turkish translations:
Sesine ne oldu?
Adam alçak sesle konuştu.
Zayıf bir sesle konuştu.
O güzel bir sesle şarkı söyledi.
O, titrek bir sesle yanıtladı.
Tom sağlam bir sesle konuştu.
Biz onun sesinden büyülendik.
O, yüksek bir sesle ağlamaya başladı.
sesi çatallaşıyor ve elleri titriyordu,
Çocuklarla yumuşak bir sesle konuştu.
Babam her zaman çok yüksek bir sesle konuşur.
- O, yüksek bir sesle ağlamaya başladı.
- O, gür bir sesle ağlamaya başladı.
O, zor işittiğinden dolayı, o onunla her zaman yüksek sesle konuşur.
Tom her zaman öyle kısık sesle konuşur ki ne söylediğini ben zar zor anlayabiliyorum.
Melek gür bir sesle bağırdı: “Yıkıldı! Büyük Babil yıkıldı! Cinlerin barınağı, her kötü ruhun uğrağı,bher murdar ve iğrenç kuşun sığınağı oldu. Çünkü bütün uluslar azgın fuhşunun şarabından içtiler.