Examples of using "глуп" in a sentence and their turkish translations:
- Tom salak mı?
- Tom aptal mı?
- Sence o kadar aptal mıyım?
- O kadar aptal olduğumu düşünüyor musun?
Tom aptal görünüyor.
Tom çok aptal.
Tom oldukça aptal.
Tom inanılmaz biçimde aptal.
Tom salaktı.
Belki de Tom aptal.
O hiçbir şekilde aptal değil.
O aptal ve kibirli.
Sen gerçekten aptal değilsin.
Tom o kadar aptal değil.
Sanırım sen aptalsın.
Tom hiçbir şekilde aptal değil.
Zaman kördür, insan aptaldır.
Ben onun aptal olduğunu düşündüm.
Tom korkmak için çok aptal.
Ben gencim ama aptal değilim.
Tom'un aptal olduğunu biliyorum.
O kadar aptal olmadığını biliyorum.
O, göründüğü kadar aptal değildir.
- Sen aptalsın.
- Aptalsın.
Tom'un aptal olmadığını biliyorum.
O aptal değil.
Aptal olmadığını biliyorum.
Tom göründüğü kadar aptal değildir.
Ne kadar aptal!
Ona inanacak kadar aptaldı.
O kadar aptal olmadığını biliyorum.
Tom kesinlikle aptal değil. O sadece tembel.
Tom senin şakalarını anlamayacak kadar çok aptal.
Tom asla aptal değildir, O sadece tembeldir.
Ben ona inanacak kadar aptaldım.
- Böyle bir şeye inanacak kadar aptal değildir.
- Böyle bir şeye inanmayacak kadar akıllıdır.
- O kadar da aptal değilim!
- O kadar aptal değilim!
O açgözlü ve aptal.
- Böyle bir söylentiye inanmayacak kadar akıllıyım.
- Böyle bir söylentiye inanacak kadar aptal değilim.
Tom aptal olduğunu düşündüğünü söyledi.
- Sen aptalsın.
- Salaksın.
İnanılamayacak kadar salaksın.
Tom Mary'ye böyle bir şey söylemekten daha iyisini biliyordu.
Tom Mary ile tartışmayacak kadar akıllıydı.
Ona güvenecek kadar aptalsın.
Tom aptal olduğumu düşünüyor.
Tom aptal ama o kadar aptal değil.
Hiçbirimiz onun söylediğinin doğru olduğuna inanacak kadar aptal değiliz.
O genç ve aptaldı.
Neden bu kadar aptaldım?
Ona inanacak kadar aptal olmadığını biliyorum.
- Silahsız olarak buraya gelecek kadar aptal olacağımı düşünüyor musun?
- Silahsız buraya gelecek kadar aptal olacağımı düşünüyor musun?
Aptal olmadığını biliyorum.
Tom hava karardıktan sonra kendi başına dışarı çıkmaması gerektiğini bilir.
Aptaldım.
Belki göründüğün kadar aptal değilsin.
Ben insanların düşündüğünden kadar aptal değilim.
Ona inanacak kadar akılsızdım.
- Böyle bir şeyi yapmamam gerektiğini biliyorum.
- Böyle bir şeyi yapacak kadar aptal değilim.
Onunla tartışmayacak kadar akıllı.
Tom'a inanacak kadar aptaldım.
Mary Tom'a elbisesi hakkında ne düşündüğü sordu, fakat o gerçekten ne düşündüğünü ona söylemekten daha iyisini biliyordu.
Sen inanılmaz bir şekilde aptalsın.
Ben genç ve aptaldım.
O aptaldır.